11 Kasım 2008 Salı

İSLAM EVRENSEL VE İLAHİ BİR DİNDİR

İslam bir kavmin, bir mezhebin veya bir bölgenin sistemi olmayıp evrensel ve ilahi bir sistemdir. Bundan dolayı herkesten çok aksiyoner olacaktır. Ve insanların inanç seçme hürriyetini engelleyen tüm otoriteleri devirecektir.

İslam insanları hürriyetine kavuşturup âlemlerin Rabbi olan ALLAH’ın ulûhiyetini ilan edip kulları kullara kul olmaktan kurtarmak için harekete geçmek zorundadır. Tek bir ALLAH’a kulluk ise İslam’a göre ancak İslam düzeninin gölgesinde oluşabilir. Yalnız İslam düzeninde kanunlar ALLAH tarafından konulur. Yalnız İslam nizamında, kulların hâkimine de, mahkûmuna da, siyahına da, beyazına da, zenginine de fakirine de, haklısına da haksızına da ALLAH’ın hükmü uygulanır. O’nun kanunlarının huzurunda herkes eşittir. İslam’ın dışındaki sistemlerde hayata hâkim olan kulların kanunlarıdır. Kanun koymak ise ulûhiyetin bir özelliğidir. Her kim kafasından çıkardığı sistemleri kulların hayatına tatbik etmek isterse ulûhiyet etmek istiyor demektir. İster bunu açıktan açığa söylesin ister söylemesin fark etmez. Her kim insanlara böyle sistem koyma hakkını tanırsa onların ulûhiyetini kabul ediyor demektir. İster onlara ilah adını versinler, isterse vermesinler!..

İslam soyut inanç ve imandan ibaret değildir ki inançlarını yalnız açıklama yoluyla kabul ettirsin… İslam, bütün insanlığı özgürlüğe kavuşturan aksiyoner bir sistemdir. Diğer topluluklar ise sistemleri altında Müslümanları idare edebilecek kapasitede değildirler. Onun için İslam bu evrensel özgürlüğe engel olan diğer sistemleri yıkmak zorundadır. İşte “Dinin ALLAH için olması” budur. Onda diğer sistemlerde olduğu gibi kullara kul olmak yoktur.

Batı kültürünün baskısı altında ezilenler, müsteşriklerin oyununa gelenler İslam’ı bu şekilde anlamak istemezler. Çünkü müsteşrikler İslam’da cihadı: “Dine sokmak için fertlere zorla baskı yapmak” diye anlatırlar.

O soysuz müsteşrikler aslında bunun anlattıkları şekilde olmadığını da çok iyi bilirler. Ancak, bu yollarla İslam’ı ve İslam’da cihadın anlamını yitirmeye çalışırlar. Bizim beyinsiz papağanlar ise hemen bu suçlamayı kaldırmak için cihadı savunma harbi şeklinde göstermeye başlıyorlar. İslam’ın doğal ve asli görevlerini unutuyorlar. İslam’ın ilk hedefinin insanlığın özgürlüğü olduğunu görmek istemiyorlar. Bu bizim papağanların İslam anlayışını batılı müsteşrikler bozmuşlardır. Güya din bir vicdan meselesiymiş, İslam yalnız vicdanlara hitap edermiş, pratik hayatla ilgili değilmiş, bundan dolayı İslam için olan cihad, inançları zorla vicdanlara yerleştirmek için yapılırmış.

Hâlbuki İslam hiçte böyle değildir. İslam ALLAH’ın hayata hâkim olan sistemidir. Pratik hayatın bütün ihtiyaçlarını karşılar.

İslam’da cihad: İslam sistemini getirme, İslam sistemini hayata hâkim kılma fiilidir. İnanç meselesi ise bütün siyasi etkiler ortadan kalktıktan sonra evrensel İslam sisteminin gölgesinde ferdi vicdanen ikna etmeye bağlıdır. Fert ikna olursa boyun eğip eğmemekte hürdür.Kaynak:Seyyid Kutub,Fizilalil Kur'an.www.muhabbetullah.com

Hiç yorum yok: